TTK Kozlu Müessese Müdürlüğünde grizu faciasında yaşamını yitiren 263 maden işçisi için anma töreni düzenlendi
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğünde 3 Mart 1992’de grizu faciasında yaşamını yitiren 263 maden işçisi için anma töreni düzenlendi.
TTK’nin Kozlu Müessesesinde düzenlenen törende, faciada hayatını kaybeden işçiler için Kur’an-ı Kerim okundu, dua edildi.
Törene Kozlu Kaymakamı Hüseyin Ece, TTK Genel Müdürü Muharrem Kiraz, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Sekreteri Yener Arslanbuğa, TTK ve sendika yöneticileri, bazı siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, belediye başkanları ve başkan adayları ile madenciler katıldı.
GMİS Genel Sekreteri Arslanbuğa, törende yaptığı konuşmada, madende hayatını kaybeden tüm işçilere Allah’tan rahmet dileyerek, “Madencilik dünyanın en zor ve riskli mesleklerinden biri. Bizler bunun farkında olarak yıllardır atalarımızdan gelen gelenekle alın terimizle yer altından taş kömürünü çıkararak ekonomiye kazandırıyoruz.” ifadelerini kullandı.
16 yıllık madenci Murat Aldırtmaz da yaşanan facialardan dolayı üzüntülü olduklarını ancak ekmeklerini kazanmak için işlerine devam etmek zorunda olduklarını belirterek, “Ülke ekonomisine elimizde geldiğince katkı sağlayacağız. Herkesin görevi ayrı. Allah bize bunu nasip etti, bize de bu görev düştü. Biz de en layıkıyla yapmaya çalışıyoruz. Bunun bedelleri de oluyor, ona da razıyız. Artık yapacak bir şey yok.” dedi.
İş güvenliği açısından teknolojik, bilimsel olarak ne gerekiyorsa herkesin gerekli tedbirleri almaya çalıştığından bahseden Aldırtmaz, iş güvenliğinde en üst seviyelere çıktıklarını dile getirdi.
5 yıllık madenci Osman Yaşayan ise maden ocaklarında çalışma şartlarının zor olduğunu anlatarak, “Eskiye göre şimdi tedbirlerimiz daha fazla. Tedbirlerimiz şu an en üst seviyede. Allah devletimize zeval vermesin.” diye konuştu.
TTK Kozlu Müessese Müdürlüğüne bağlı maden ocağında 3 Mart 1992’de meydana gelen grizu faciasında 263 işçi hayatını kaybetmiş, bazı işçilerin cenazeleri olaydan 5 yıl sonra bulunabilmişti.